bu yazi, keske birileri bana deseydi dedigim 10 adet tavsiyeyi içeriyor. ve bu asamada su da aklinizda olsun ki mezuna kalmak bazen yapabileceginiz en iyi tercihtir. ben ilk girdigim sene sayisalda 98 bin yapmis, bir sene mezuna kaldiktan sonra da odtü kazanmis biri olarak bu sözün güzel bir örnegi olabilirim.
yaziya baslamadan önce son not olarak eksi sözlük’ün bana tercihlerim konusunda çok büyük faydasinin dokundugunu ve sizin de mutlaka aklinizda soru isareti olan bölümlerin basliginda yardim istemenizi tavsiye ederim. ögrencilerle ve mezunlarla konusun, aklinizdaki her seyi sorun. ondan sonra bu dediklerimi yaparsiniz.
bölümlerin is imkanlarini, mezunlarin yurt içinde mi yurt disinda mi çalistiklarini ögrenmek, hangi sirketlerde olduklarini görmek vb. bilgilere ulasmak adina linkedin bulunmaz bir nimet. bunun için öncelikle üniversitenin linkedin sayfasina girin; ardindan sagdaki mezunlar sekmesine tiklayin. burada devasa bir liste göreceksiniz.
mesela bir bölümün ögrencileri daha çok uluslararasi sirketlerde ya da itibarli kurumlarda çalisiyorsa bu güzel bir ipucu olabilir. diger bölümün mezunlari daha adi bilinmedik sirketlerde çalisiyorsa o sirketleri google’layin, tercihinizde size yardimci olacaktir.
biliyorum ki çogunuz bölüm seçmeden önce departmanlarin akademik kadrolarina bakiyorsunuz hakli olarak. fakat büyük bir kisminiz da eksik bakiyorsunuz.
burda su kadar profesör var, orda bu kadar var; o zaman çok olan yer daha iyidir. yok öyle bir sey. kimi zaman odtü’deki profesör sayisi görece daha düsük seviyeli bir okuldan daha az olabiliyor.
burada google scholar’i kullanmaniz gerekir. bakiyorsunuz hoca doktor ögretim üyesi, fakat 700 atif almis. bir de profesöre bakiyorsunuz 20 atif bile alamamis.
bu ne demek? doktor hoca daha dikkat çeken yayinlar yapmisken, profesör hocamiz kendi halinde takilmis. kimi profesörler ise milletin tezine çökmekten öte yayinlar yapmiyor bile.
bir diger yöntem de hocalarin mezun olduklari okullara bakmak. örnegin odtü’de bir hoca genelde en azindan yüksek lisansini ya da doktorasini yurt disinda itibarli okullarda yapip gelirken, anadolu’dan çikmadan profesör olabilen insanlar da var. yani sayilarin hiçbir önemi yok nihayetinde.
kimi sirketler sizi sadece odtü, bogaziçi ya da itü mezunu oldugunuz için tercih edebilir. bu sirketler sizi siradan bir okuldan mezun oldugunuz için degerlendirmeye almayabilir bile. mesela odtü maden mühendisligi yanilmiyorsam 70-80 bin gibi bir siralamayla aliyor.
aslinda pek de iyi olmayan bir siralama. fakat nihayetinde türkiye’de maden mühendisligini okuyabileceginiz en iyi okul odtü, bir üstü yok. bu size 80 bine gideceginiz bir bilgisayar mühendisliginden çok daha iyi kapilar açip çok daha iyi kariyer olanaklari sunabiliyor.
üstelik 4 sene boyunca odtü havasini, kültürünü soluyacak olmak; nereye giderseniz gidin ‘odtü mezunu’ etiketini tasiyacak olmak da essiz bir sey.
mesela bazilari var, ki bu en çok tip isteyenlerde oluyor, neresi olsa giderim kafasinda. hayatinda küçük sehirde yasamamis, dogu’nun kültürünü görmemis, sert kar-kis yasamamis; ama sirf tip oldugu için 20 binle gidip kars tip yaziyor.
sonra ne oluyor? pasa pasa geri dönüyor ya da mutsuz bir üniversite hayati geçiriyor. 20 bin yapmisti, yüksek bir siralama yaparsa her seyin güzel olacagi söylenmisti ama olmadi.
belki az önce verdigim maden mühendisligi örnegindeki kisi daha mutlu oldu, çünkü elindekine göre en iyi tercihlerden birini yapmisti. iste bu noktada iyi puaninizi hiç edebileceginizi; kötü puaninizi da bir avantaja çevirebileceginizi unutmayin.
bu vaktiyle benim de bir süre içine düstügüm kafa yapisiydi. daha birçoklarindan da bu soruyu tercih döneminde aliyorum. x bölümüne girsem, ortalama yapsam y’ye geçis yapabilir miyim.
yaparsin pasam neden yapamayasin da, sen o ortalamayi yapabilecek misin? bakin size odtü’deki çift anadal kabulleriyle ilgili bir bilgi vereyim.
geçtigimiz sene sosyoloji programi sanirim üç kisi kabul etti, bunlarin en düsügü de 3.90’dan az degildi.
yatay geçiste isler çok farkli mi olur, sanmiyorum. bogaziçi siyaset kurumlararasi geçiste minimum 3.7 ortalamayi sart kosuyor.
ki içlerinde 4.0 ile basvuran bile olacagindan emin olabilirsiniz. 3.7 bile ne demek biliyor musunuz? 5 dersten minimum 3’ünü aa (90-100 arasi) getirip 2’sini de en az ba (85-90) arasi getirmeniz lazim yaklasik. bu o kadar sans isi ki. isterseniz 200 iq’nuz olsun. kafaniz bulanir, depresyona girersiniz, bir dersiniz hocasi kilin teki çikar.
özellikle sosyoloji ve felsefe gibi hem özelde hem de kamuda çalisma alanlari oldukça sinirli olan ve akademisyenlik yolu neredeyse tek çare gibi görünen bölümlerde bu rüyaya kapilmayin. ortalama yapmak öyle kolay degil, az önce de bahsettigim üzere.
üstelik 4 sene boyunca ortalamanizi yüksek tutmak da ayri bir mesele, tabi iyi okullardan mezun olup iyi okullarda akademisyenlik yapma hayaliniz varsa. bakin olmaz demiyorum, sizi karamsarliga da sürüklemek istemiyorum; içinizden london school of economics’te master/doktora yapacaklar bile çikabilir, olmaz degil. fakat özellikle sosyal bilimlerde 3.5 ortalama bile yurt disina çikmak için çok da parlak bir ortalama olmayabiliyor. tercihinizi ona göre yapin.
insanin tercih dönemi gözü adeta kör oluyor, kendimden biliyorum. ben dersimi de çok iyi aldim üstelik. hangi sehir olsa giderim, yeter ki kurtulayim su stresten; aman bölüm çok güzel sehri napicam; olsun alisirim vs. diyecekseniz.
demeyin. en az 4 sene orada yasayacaksiniz. üstelik ananizin babanizin evi gibi de olmayacak orasi. insan karakteri üstündeki en büyük etkilerden birinin yasadigi sehir oldugunu da aklinizin bir kösesinde tutun. bölüm, okul iyi hos da; sehrin insani, sosyal imkanlari size hiçbir sey sunmuyorsa bunu iyice bir düsünün.
üstelik yasadiginiz yerlere yabanci kültürde ve havada bir sehre gidiyorsaniz mutlaka gidip iki üç gün görmeyi deneyin. o iki üç gün belki de hayatinizi kurtaracak.
ben mesela ankara’da bile istanbul’dan sonra çok sikiliyorum. kim ne derse desin bir tiyatro birkaç tane de alisveris merkezi disinda öyle aman aman etkinliklerle dolup tasan bir sehir degil. bir de içinizde anadolu’ya gitmek üzere olan varsa bunu oturup bin kere düsünsün.
bu gideceginiz okuldan bile önemli olabilir. depresyona girip asosyal takilacaksaniz, karakterinizi de bu yönde mahvedecekseniz yapmayin.
belki tercih sirasinda çogumuzun yaptigi bir hata. giriyoruz bir ranking sitesine, siraliyoruz okullari. sonra diyoruz ki him, atilim üniversitesi odtü’den daha ilerideymis oo süper.
evet böyle bir olay yasandi geçtigimiz yillarda. atilim ülkedeki tüm okullardan daha iyiydi. hacettepe de bu sekilde epey üst siralardaydi.
siteden siteye degismekle birlikte, bazi ranking kuruluslarinin esas aldigi ölçütler pratikte hangi okulun digerinden daha önde oldugu gerçegiyle uyusmuyor.
bazilari ise dogrudan okullardan bagis(!) aldigi için onlari ön plana çikarabiliyor. son bir örnek daha vereyim, sanirim odtü 2015 gibi (tam emin degilim) bir ranking sitesinde ilk 100’e girdi.
ertesi sene 500’e, sonra 600’e düstü. odtü’yü f-16’larla bombalasaniz bile böyle bir düsüs yasamaz yahu. ama o sene ne olmustu? fizik hocalari cern’de çalismalara katilmis, yayinlanan makalelerde de isimleri oldugu için okulun aldigi atif sayisi tavan yapmisti.
kaldi ki bugün odtü 600’den yukarida bir siralamada görülürken; teknik anlamda 193’üncü, sosyal bilimlerde ise 258’inci görülüyor.
yani illa da elim ayagim titriyor, dayanamiyorum, ben ranking’e bakacagim diyorsaniz tamam bakin, ama girip bari fakülte bazinda bakin.
onun disinda ranking olayinin güvenilirligine kendi içinizde kendiniz karar verin.
bazi üniversiteler bölüm tanitim etkinlikleri yapiyor. mesela bu konuda kimse bogaziçi’nin eline su dökemez.
adamlarin bir dünya da arsivi var her seneden bölüm tanitimlarinin oldugu. odtü de bir benzerini yapiyor, hatta gidip ögrencilere birebir soru sorabiliyorsunuz. bunlari izleyin. mutlaka izleyin.
insanlarin sorduklari sorulari dinleyin, muhtemelen kafanizdakilerle aynidir. fakat her duydugunuza da inanmayin. ‘agbii özel sektörlerin bilmem ne departmaninda çalisiyorlarmis laann’ diye gaza hiç gelmeyin.
hiçbir bölüm ‘efendim burdan çiktiktan sonra muhtemelen iki yil boyunca is bulamayacaksiniz’ demez nihayetinde. oraya koyarlar iki-üç tane güzel bir sirkette yagli pozisyonlarda çalisan üç bes kisi, bakin bölümümüz süper geyigi yaparlar.
ek olarak, dedigim gibi, hocalara abartmadan akliniza takilan kritik noktalari mail atin. attiginiz mail’lerin bir çoguna geri dönüs alamayabilirsiniz; bu nedenle olabildigince çok hocaya mail atin o bölümden. mesela ben tercih döneminde bogaziçi ybs hocalarina mail atmistim ve neredeyse hepsi de cevap yazmisti bana.
kendi bölümümdeki hocalari düsünüyorum, muhtemelen onlarin da 3-4 tanesi çok iyi bir sekilde yardimci olur.
ama mail atarken de rastgele yazmayin, mail adabina uygun yazin yoksa cevap alamayabilirsiniz de. yani demem o ki; hocasina, ögrencisine, mezununa ayri ayri danisin.
bunun için kendi hikayemi anlatacagim. dedigim gibi, ilk sene 98 bin siralama yaptim. ailemle bu yüzden problemler yasadim, psikolojik olarak da epey çöktüm.
benim için çok zor bir seneydi, bok gibiydi. bir an önce her sey bitsin ve kurtulayim istiyordum. bir an dokuz eylül’de güverte ile istanbul üniversitesi’nde matematik yazmak arasinda gidip geldim.
puanim bir tek onlara yetiyordu çünkü dogru düzgün. iki alakasiz bölüm oldugu yetmezmis gibi, benimle de alakasi olmayan iki bölüm.
tek derdim o kafayla bir an önce bitsin istegiydi. yapmadim. iyi ki de yapmamisim. daha dogru bir karar olamazdi.
bugün odtü’deyim. bir sene beklemek iste hayatimi bu kadar degistirdi. belki kaptan olurdum, belki matematik ögretmeni; ikisinde de mutlu olmazdim. ikisinde de yeterli hissetmezdim kendi hayallerim dogrultusunda. o gün yapabilecegim en iyi tercih mezuna kalmakti ve yaptim, bu yüzden de çok sükrediyorum.
fakat 20 binle mezuna kalan sayko bir arkadasim vardi, ertesi sene 30 bine girmisti. bazen de en kötü tercihtir. iyi siralamaniz varsa saçmalamayin.
‘burada ölüp bittiginiz türk üniversitelerinin adini yurt disinda kimse bilmiyor’ geyigine inanmayin. bu okullari bilmesi gerekenler düz insanlar degil, oradaki akademik kadrolar zaten ve bogaziçi, koç, odtü, bilkent, sabanci gibi itibarli okullar her yil yurt disindaki en iyi okullara, en iyi burslarla yüzlerce ögrenci gönderiyor.
hocalara, ögrencilere ve mezunlara sorun ne soracaksaniz. hiçbir sey içeriden aldiginiz bilgi gibi olmaz. rehber ögretmenlerinize çok güvenmeyin! su meslek popüler laflarina inanmayin! tercihlerinizi etkilemelerine izin vermeyin!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.